Uzaktan görünüşü şehirdeki bütün ışıklı kütleler bütününden
ayrı bir afili duruşu barındırır. Hareketli ışıklar içinde büyüklü
küçüklü, dikey ve yatay dönen bin bir çeşit nesne arasında
gözlerimiz hangisini takip edeceğini şaşırır. Yaklaştıkça
kahkaha ve neşe çığlıkları atan insanların seslerine karışan
müzik hafiften adrenalimizi yükseltmeye başlar ve dönme
dolabı görüş kadrajımızın içine tam olarak oturtabilmek
için başımız istemsizce biraz daha yukarıya kalkar. Daha
da yaklaşınca bu sefer detayları görmeye başlarız…
Atlıkarınca üzerindeki ışıklı işlemeleri, korku tüneli kapısındaki
fantastik illüstrasyonları, gondol’un başında duran korsan
maketini, balerinin arka tarafındaki fon üzerine çizilmiş
pastoral resimleri gözümüz tek tek algılar ve hepsi ayrı bir
âlemin kapıları gibi durmaya başlar karşımızda. Bakmakla
bitmeyecek bir şamata dünyası bize hoş geldin demiştir ve
artık geriye bir çocuğun masum şehvetiyle, “hangisine ilk
önce binsem” kararsızlığının lezzetli keyfi kalmıştır.
Bu büyük oyuncak parkları uzun zamandan beri insanları
eğlendiriyor ve heyecanlandırıyor. Genelde çocuklar ve
gençlere mal edilmiş mekânlar gibi görülse de, lunaparklar
kendilerine “çocuklarını getirmiş” süsü veren ebeveynlerin de
en az çocuklar kadar eğlendikleri yerler oldu hep. Bu açıdan
baktığımızda da oraya giren her yaşta insanın bu yaş farkını
ortadan kaldırıp tek bir çizgiye indiren nadir yerler olarak da
kayda geçirmekte fayda vardır lunaparkları.
Bu eğlence parklarının dünyada ilk ne zaman ve nerede
çıktığını kestirmek çok zor... Çünkü bu aynı futbol gibi
insanlığın dünyada birbirinden bağımsız ve habersiz olarak
kolektif akıl yürüttüğü nadir alanlardan biridir. Futbolla ilgili
tarihi bulgular nasıl ki Güney Amerika’da, Çin’de, Asya’da,
Afrika’da hemen hemen aynı çıkıyorsa, lunaparklar da bu
tanıma uygun düşüyor. Zira 17. yüzyıl tarihli kimi gravürler
Osmanlı tarzı sekiz kişilik mütevazı ahşap bir dönme
dolabın varlığını gösterirken, Almanların ünlü bira festivali
Oktoberfest’te ise 1810’dan bu yana lunapark etkinliği de
yer alıyor… Lunaparkın festival, karnaval ve bayramlar gibi
kavramlarla güçlü bir akrabalığı olduğu için bunların olduğu
yerlerde ve zamanlarda kaçınılmaz olarak - tarihi kayda
EĞLENCENİN BAŞLANGICI:
LUNAPARK
TARiHi
BİR ZAMANLARIN ŞEHİRLEŞME,
MODERNLEŞME ROZETLERİ,
CÜMBÜR CEMAAT YAZ
EĞLENCESİNİN TEK ADRESİ
LUNAPARKLAR, AĞIR AĞIR
SAHNELERDEN ÇEKİLMEYE BAŞLADI.
BU BÜYÜK ŞAMATA MERKEZLERİNİN
DÜNYA ÜZERİNDE İLK SAHNE
ALDIKLARI ZAMANLARA KISA BİR
BAKIŞ FIRLATIP, KALANLARA SELAM,
GİDENLERE DE BİZE SUNDUĞU
ŞAHANE ZAMANLAR İÇİN
TEŞEKKÜRLERİMİZİ İLETELİM.
Turgut Yüksel
Büyük Çember, 1873
73