Page 26 - SEV_Junior_Ocak_2012

Basic HTML Version

Tuna Dinçer: Sabah güne bir fincan sütlü hazır kahve içerek
başladığınızı öğrendik, doğru mu?
Öğrencilerin güne başlamak için zilleri var, benim de kahvem…
“Evet gün başlıyor, yeni bir enerji ile güne hazırım!” mesajı gibi
bir şey galiba. Okul elemanlarımız da harika kahve yapıyor
ama...
Melisa Yıldırım: Edindiğimiz bilgileri değerlendirince haftanızı,
gününüzü planladığınızı ve tüm yoğunluğa rağmen bunu
gerçekleştirmeye çalıştığınızı öğrendik. Bu konuda sizin
görüşlerinizi almak isteriz. Nasıl bir çalışma prensibiniz var,
günü ve haftayı nasıl planlarsınız?
Öğrenmenin sonu yok, yaptığım iş beni çok geliştirdi; eğer
zamanımı ve işlerimi planlamazsam verimli çalışamayacağımı
keşfettiğim günden beri buna dikkat ediyorum. Ben okul
yıllarımdan kalma bir alışkanlık ile ajanda tutarım, yapacağım
işleri oraya not ederim. Cuma günleri, bir sonraki hafta
yapacağım işlerin, toplantıların, sınıf ziyaretlerinin genel bir
planını yaparım. Mümkün olduğu kadar bunu aksatmamaya
gayret gösteririm.
Tuna Dinçer: Eğitim alanında sürekli yenilikler oluyor. Siz
Türkiye’deki 15 yıllık eğitim sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz,
Türk eğitim sisteminin geleceğine dair görüşleriniz nelerdir?
Eğitim çok hızlı gelişen bir alan; on yıl önce eğitim alanında
doğru kabul edilen yaklaşımlar yerini çok farklı araştırma
sonuçlarına ve bulgulara bırakıyor. Teknoloji daha da hızlı
ilerliyor. Bizler 21. yüzyıla çocuk yetiştiriyoruz. Türkiye’de
eğitim sistemi henüz dünyadaki gelişmelerle paralel gitmiyor,
hâlâ klasik eğitim anlayışı devam ediyor. Ancak bizler kurum
olarak eğitim alanındaki yenilikleri ve gelişmeleri takip etme
ve uygulama şansına sahibiz. Bizler de Türkiye için insan
yetiştiriyoruz ve bunun için de umutluyuz.
Melisa Yıldırım: Çalışma arkadaşlarınız sizi çok
iyi bir lider ve gelişime açık birisi olarak
tanımladı. Siz bir eğitim liderini nasıl
tanımlarsınız?
Bence eğitim liderinin temel
işi olumlu bir öğrenme
ortamı yaratmak; öğrenme
performansını geliştirecek
yenilikleri ve gelişmeleri
okul yaşamına taşımaktır.
Eğitim liderinin bu
alanda bilgili ve
vizyon sahibi olması,
işbirliği içinde bir
takım oyuncusu olarak
çalışması gerekir. Ancak
ekibiniz ve çalışma
arkadaşlarınızla güçlü
olabilirsiniz. Eğitim lideri
kurum kültürü ve aidiyet duygusu yaratmayı
başarabilmeli.
Tuna Dinçer: Bir müdür ve eğitimci olarak eğitim ile ilgili
vizyonunuz nedir?
Bana göre eğitim elde edilen bilgiyi kullanma becerisidir.
Bilginin değeri azaldı, çünkü bilgiye ulaşmak artık çok kolay.
Önemli olan bu bilgiyi kullanma becerisine sahip olmak,
bunun için gerekli donanımı elde etmektir. Eğer kişi herhangi
bir bilgiyi veya durumu analiz edebiliyor, ona eleştirel bir
bakış açısı getirebiliyor, bununla ilgili strateji üretip, alternatif
geliştirebiliyorsa, o kişi iyi bir eğitim almış demektir. Sosyal
beceriler ve özgüven de iyi bir eğitimin sonucunda oluşur.
Melisa Yıldırım: Bir hedef belirlediniz ve bu
konuda çalıştınız. Ama hedefe ulaşmada
bazı engeller var. Nasıl davranırsınız?
Hayatta herkesin karşısına
engeller çıkabilir, herkes hata
yapabilir bu çok normaldir;
ben kolay pes etmem…
Önce engelleri anlamaya
ve tanımaya çalışırım,
adım adım giderim.
Çözebileceklerim ile
başlarım, bazı engeller
aşılamayacak gibiyse,
strateji değiştiririm
ve alternatif yollar
denerim. Eğer buna
rağmen başaramazsam,
hedeflerimi bir daha
gözden geçiririm.
BİZLER
21. YÜZYILA ÇOCUK
YETİŞTİRİYORUZ. TÜRKİYE’DE
EĞİTİM SİSTEMİ HENÜZ DÜNYADAKİ
GELİŞMELERE PARALEL GİTMİYOR,
HALA KLASİK EĞİTİM ANLAYIŞI DEVAM
EDİYOR. ANCAK BİZLER KURUM OLARAK
EĞİTİM ALANINDA YAPILAN YENİLİKLERİ VE
GELİŞMELERİ TAKİP ETME VE UYGULAMA
ŞANSINA SAHİBİZ. BİZLER DE TÜRKİYE İÇİN
İNSAN YETİŞTİRİYORUZ VE BUNUN İÇİN DE
UMUTLUYUZ.
röportaj
24
sev
jr