SEV Üsküdar’ı ayrıcalıklı kılan, mezunlarına diğer okullardan
farklı kattığı nitelikler nelerdir?
Öncelikle Üsküdar SEV mezunları Atatürk’ün izinden hiçbir
şekilde ayrılmayan, onun değerlerine sımsıkı bağlanmış
gençlerdir. Çok doğru İngilizce konuşur, İngilizceyi sorunsuz
anlar ve okurlar. Bu konuda kesinlikle tevazu göstermeyiz.
Diğer yandan anadilleri Türkçeye son derece hakimdirler.
Hem İngilizce hem Türkçe okuma alışkanlıkları son derece
oturmuştur bizim mezunlarımızın. Üsküdar SEV mezunları
gittikleri ortamlarda genelde lider olurlar; çünkü kendilerine
güvenleri tamdır.
Sosyal yardımlaşma, toplum hizmeti konularında çok hassas
olurlar ve bu tarz etkinliklerde başroldedirler; çünkü okulda
buna küçük yaşlardan itibaren alışkanlık kazanmışlardır.
Araştırmayı severler, meraklıdırlar. Kısacası dokuz yılın sonunda,
Üsküdar SEV’den ayrıldıklarında hepsi pırıl pırıl parlayan birer
değer olarak hayatlarına devam ederler.
Okul olarak mezunlarımızın iyi liselere (özel mi devlet mi)
yerleşmelerini mi hedefliyorsunuz; yoksa iyi bir ingilizce,
A1-A2 seviyesinde bir ikinci yabancı dile sahip olup sosyal
bireyler olarak mezun olmalarını mı hedefliyorsunuz?
Öncelikle, öğrencilerimizin iyi, dürüst, kendine güvenen,
önce kendilerine sonra başkalarına ve çevrelerine saygılı
bireyler olmaları önemlidir bizim için. Bir önceki soruda
dile getirdiğim diğer değer ve donanımlar zaten mezun
olduklarında dokuz yıllık birikimin doğal sonucu olarak onlarda
bulunacaktır. Öğrencilerimizin, Üsküdar SEV’den mezun
olduklarında iyi bir liseye gitmeleri tabii ki bizler için önemlidir.
İster özel/yabancı ister Anadolu lisesi olsun, önemli
olan mezunlarımızın gittikleri okullarda mutlu ve başarılı
olmaları ve gittikleri okullara renk katmalarıdır. Gittikleri okullar
konusunda bizlerin de öğrencilerimizin de hedefleri hep
yüksektir. Genellikle öğrencilerimiz, Türkiye’de isim
yapmış, talep gören ve yüksek puanlı özel/yabancı ve
Anadolu liselerine gitmeyi tercih ediyorlar. Bizler de, onları
bu hedeflere ulaştırmak için akademik yetkinlikleri mükemmel
öğretmenlerle çalışıyor ve SBS’ye en iyi şekilde hazırlanmaları
için en iyisini yapmaya çalışıyoruz.
Eski müdürümüz Dilek Yakar’ın hem halefi hem de öğrencisisiniz.
Ondan öğrendiğiniz en önemli şey nedir?
Üsküdar SEV İlköğretim Okulu’nun ilk müdürü Dilek Yakar’ın
benim için yeri çok farklıdır. Kendisi öncelikle, ilk başta
bahsettiğim, Üsküdar Amerikan Lisesi’nde hayranlık
duyduğum okuluna öğretmen olarak dönen mezunlardandır.
Kendisi ile burada on bir yıl birlikte çalıştım. Benim hem
müdürüm hem öğretmenimdi bu yıllar içerisinde.
Ondan öğrendiğim o kadar çok şey var ki, hangi birini saysam
bilemiyorum. Kendisini hep gözlemledim; hangi olaylar
karşısında nasıl tepki verdiğini, sorunlara nasıl çözümler
getirdiğini, ne gibi yöntemler kullandığını gördüm.
En önemlilerinden birini örnek vermem gerekirse, ne olursa
olsun olaylar karşısında sakinliğini korumak ve hemen sonuca
varmamak. Bana kendisi hep: “Yapabiliyorsan mutlaka bir
soruna çözüm getirmeden önce üzerine bir gece uyu, böylece
hızlı ve yanlış karar almaktan kaçınmış olursun.” diye öğütlerdi.
Kesinlikle, doğru. Hemen ve acil karar almayı gerektirmeyen bir
sorun veya çatışmayla karşı karşıyaysam mutlaka
Dilek Hanım’ın bu öğüdüne uyuyorum ve yanlış adım atmamış
oluyorum.
ÜLKEMİZDE
EĞİTİM SİSTEMİNİN
ALMASI GEREKEN DAHA ÇOK
YOL VAR. BU KADAR GENÇ NÜFUSA
SAHİP BİR ÜLKEDE EĞİTİMİN BAŞTACI
EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM.
ÖZEL OKULLAR BU YÜZYILIN
GEREKTİRDİĞİ TEKNOLOJİ VE DONANIMI
SAĞLAMAYA ÇALIŞIYOR; FAKAT DEVLET
OKULLARININ DA BU SEVİYELERE
ÇIKMASI GEREKİYOR.
67