ElIzabeth Frank
AmerİKan Bord EŞ SEKRETERİ
Mr. Frank’le bizi bir araya getiren Afrika’ya gitme ve
orada öğretmenlik yapma arzumuzdu. Bu arzumuzu Barış
Gönüllüleri (Peace Corps) aracılığıyla hayata geçirmek
istedik, ama olmadı. Hatta, Barış Gönüllüleri Mr. Frank’i
Türkiye’ye İngilizce öğretmeni olarak göndermek istedi.
Şimdi geçmişteki bu ironiye dönüp baktığımızda gülüyoruz
ama o zaman “Barış Gönüllüleri ne yaptığını bilmiyor”
demiştik! Bunun üzerine, Afrika’da öğretmenlik yapmak üzere
bizi görevlendirebilir misiniz diye tüm dünyadaki eğitim
çalışmalarıyla ünlü UCBWM’e, Amerikan Bord’un ABD’deki
merkezine başvurduk. Onlar da bizi Zambiya’ya yatılı orta
öğretim kurumlarında öğretmenlik yapmaya gönderdiler.
Önce bir kız okulunda, sonra bir erkek okulunda çalıştık.
Mr. Frank matematik ve fen, ben tarih ve İngilizce öğrettim.
Bu süreçte okul kütüphaneleri ilgimi çekmeye başladı.
İyi bir kütüphanesi olan bir okulda öğretilecek çok daha
fazla şey olduğunu düşünüyordum. Zambiya’daki görev
süremizin ortalarında, eve döndüğümüz bir dönemde
UCLA’ya (University of California at Los Angeles) giderek
kütüphanecilik alanında yüksek lisans derecemi aldım.
Zambiya’dan ayrılırken, Amerikan Bord gibi bir örgütle
çalışmaktan gurur duyduğumuzu farkederek, örgüttekilere bir
kütüphaneci ile matematik öğretmeni arayan
bir okul olursa bize haber vermelerini,
dünyanın neresinde olursa
gidebileceğimizi söyledik.
Bizi Zambiya’da ziyaret
eden bir Amerikan Bord
personeli öğretmene
iade-i ziyarette
bulunmak için
Amerika’ya
dönerken
bir kaç
günlüğüne
İstanbul’da
mola
verdik.
İstanbul’un
trafiğinden çok korktuğumu hatırlıyorum: hiç trafik ışığı yoktu
ve ben gerçekten karşıdan karşıya geçememiştim. Türkiye’deki
görev süremin son yıllarını İstanbul’da geçirmiş olduğuma
inanamıyorum! Buradaki trafik beni hâlâ ürkütüyor. Ama şimdi
trafik ışıkları var ve ben artık bir yolunu bulup karşıdan karşıya
geçmeyi becerebiliyorum.
Zambiya’dan ABD’ye döndükten iki yıl kadar sonra İzmir
Amerikan Koleji’nde kütüphaneci ve matematik öğretmeni
arandığıyla ilgili Amerikan Bord’dan telefon aldık. Mr. Frank
teklifi hemen kabul etmemizi isterken ben öncelikle kütüphanenin
bütçesini öğrenmek istedim. Okulda Mr. Hill, Bercis Toğulga,
Linda Ferneaux Köseoğlu, Anet Gomel, Mine Erim ve niceleri
vardı. Sonra birlikte çalıştığımız Nilhan Çubuk, Didem Erpulat ve
Leyla Keskiner de öğrenciler arasındaydı. ACI’da 22 yıl çalıştık.
Çocuklarımız Irene ve Ian orada doğdular, okul bahçesinde
büyüdüler. 14 yıl boyunca Bristol’daki öğretmen lojmanında
yaşadık. Çocuklarımızı İzmir’de büyütmek mükemmeldi, trafiği
saymazsanız. Irene ve Ian için bugün bile ACI gerçek evleridir.
Burada güzel işler çıkardık. Mr. Frank matematik öğretti, hatta
okul müdürlüğü yaptı. Ben Naomi Foster kütüphanesinde
muhteşem bir ekiple çalışma ve kütüphaneyi düşündüğümden de
büyük hale getirme şansına sahip oldum. Kütüphane binasının
tasarlanmasında da katkım oldu.
Bundan 42 yıl kadar önce Afrika’da öğretmenlik yapma
arzumuz bizi bir şekilde Türkiye’ye ve
İzmir Amerikan Koleji’ne getirdi.
Hiç planlamamıştık ama oldu.
Gençlere tutkularının peşinden
gitmelerini tavsiye ettik
hep. Bizim tutkumuz
öğretmenlikti.
Kısmetimizde
nerede olmak
varsa orada
olduk biz de.
Bizimle bu
yolculukta
beraber
olduğunuz
için
teşekkür
ederiz.
Nilhan
Çetinyamaç Çubuk
(ACI ’83)
İzmir SEV İlköğretim Okulu Müdürü
Sağlık ve Eğitim Vakfımız tarafından 1997 yılında kurulan,
yaşamına prefabrik binalarda başlayan İzmir SEV İlköğretim
Okulu’nun güçlü adımlarla büyüdüğünün ve geliştiğinin en önemli
göstergesi 2004 yılında yapılan, mimari ve yapısal özellikleri ile İzmir’de bir
benzeri olmayan yeni öğretim binamızdı.
Her yönüyle ideal öğretim binamızın tek eksiği, ona can ve ruh verecek olan ismiydi.
Bugün binamıza isim vermenin sevincinden çok, bu ismin bizler için büyük değer taşıyan,
kurumlarımıza sağladıkları katkı ve özverili çalışmaları ile herkesin saygısını kazanmış
Mr. ve Mrs. Frank’in onuruna verilmesinin mutluluğunu yaşıyoruz.
Nasıl ki insanlar isimleri ile özdeşleşir ve isimlerinin özelliklerini yansıtırlarsa, mekanlar da
sahip oldukları ve anıldıkları isimlerle bağdaşırlar. Bizler, Cumhuriyetimizi emanet edeceğimiz
gençleri yetiştirdiğimiz eğitim kurumumuzda, Frank Hall’da, siz saygıdeğer Frank ailesinin sahip
olduğu özellikler gibi; çalışkan, dürüst, emeğe saygı gösteren, alçakgönüllü, haklıyı ve haksızı
ayıran, inançları ve prensipleri olan gençler yetiştirmeyi hedefliyoruz.
Sevgili Mr. Frank ve Mrs. Frank, bu salonda bulunan birçok kişinin ya öğretmeni, ya
meslektaşı, ya arkadaşı, ya da hepsi oldunuz. Bizler sizden çok şey öğrendik; dostluğu,
bağlılığı, insana, emeğe saygıyı ve anlayışlı olmayı öğrendik. Bizlere sağladığınız artı
değerler, arkanızda bıraktığınız güzel anılar için teşekkür ederiz. İsminizin yüzyıllar
boyu, SEV yaşadıkça, Frank Hall’da yaşamasını, demokratik ve laik çocukların
yetişmesine tanıklık etmesini diliyor, sizleri kutluyorum.
33